Kam on beybi

21 Nisan 2010 Çarşamba

Bok muyum böcek miyim


Daha önce hiç yapmadığım yapmaya da ihtimal vermediğim bişeyi yaptım! Demek ki oluyomuş . Buraya kadar güzel.Ama beni bu alışık olmadığım şeyi yapmaya iten bi şey vardı.
Yeni biriyle tanıştım diyelim insnaın yüzüne bakınca mutlaka bişey hissederim Herkes hisseder hatta bazılarına "ayy sanki yıllardır tanıyomuş gibiyim onu" filan deriz. Ya da durup dururken gıcık oluruz kıl tüy işte. Ama ben ona bakınca hiç bişey hissedemiyorum. Sadece boşluk var. Bakıyorum. Ne güzel yüzü var diyorum. Evet gözleri de güzel. Ama hala hiç bişey hissettirmiyo. En başından beri öyleydi hala aynı. Saatlerce beraber oturuyoruz ve ben eve geldiğimde yüzünü bile hatırlayamıyorum. Fotoğrafları olmasa onu gözümde canlandırmak imkansız . Ve sesi. O da aklımda kalmıyo. Sadece şunu şunu söylemişti galiba diyorum emin olmayarak. İçime işlemiyo bi türlü. Benimseyemedim mi bilmiyorum. Ve o kadar çok şey var ki hala bilmediğim bi türlü bulamadığım. Nereye kadar gider bilmiyorum ama karşımdakinin o sıcaklığı benimle sonsuzluğu istemesi iyice deli ediyo beni. Aslında anlayamıyorum daha çok kısa bi süre oldu nerdeyse ilk günden beri böyle fazla bi sıcak fazla bi yakın. Olay benimle ilgili değil galiba yani bana hayranlığı filan yok da sanki ilgiye aç olur ya insan bi de böyle aldatıldıktan sonra boşlukta kalır benim gibi de bi safı bulunca tabi köpek gibiyim habire dizinin dibinde gıkım çıkmaz. ondan böyle oldu herhalde. İlk başlarda sadece sevgili istediğini düşünüyodum. Nolcak abi canı sıkılıyodur yani bebenin. Manita olsun ecik gezeriz ecik öperiz mantığı işte. İçimden öyle biri değil demek geçiyo ama bu kadar da saf değilim herkes yapar lan . Niye bu kadar normal karşıladığımı bilmiyorum ama normal işte amk! Sonraki zamanlar bunları pek düşünmemeye başladım işte güzel güzel geçiniyoruz işte diyodum. Ama kör şeytan yine soktu aklıma ve ben hala ona bakınca ne geçmişe ne geleceğe dair bişey hissediyorum. Nolcak lan ölcek mi acaba herif. İçim acıyo öyle diyince de.


Acaba diyorum bütün sevgililerine mi öyleydi ? Mesela ben hepsinde ayrı bişeydim. Engel olamıyorum kendime ama sorsan bütün sevgililerime nasıldı bu kız anlat bi diye hepsi farklı bişey söyler. biri utangaç der biri melek der biri cadı der. Ama onu sorsak galiba butn kızlar aynı şeyi söylerdi. Böyle iltifatlarında ya da verdiği sözlerde ciddi mi bilmiyorum. Tamam gerçekçi olalım evlencez sanki allam ya amabu kadar belliyken niye seni hiç bırakmıycağm bebitom tarzı konuşuyo ki. Sonra ben de salak gibi nezaketen ay evet ben de bırakmiiciiim demek zorunda kalıyorum. Ama bok yani! Çocuğa sorsan bilir. İki gün sonra ayrılırlar der.
Saçma ya ne bileyim.
Hiç mi iyi tarafı yok var işte gözümü açar açmaz telefon nerde diye soruyorum kendime sanki değişik yerlere koyuyomuşum gibi ama sonradan mesaj atarken uyuya kaldığımı farkediyorum. En azından bu azarlamıyo uyuduğm için. Hasta olcak diye ödüm neden kopuyo onu da bilmiyorum ilginç bi olay anaç mıyım neyim.
Okulda evde yolda otobüste sürekli sırıtmama neden oluyo bununda bilimsel açıklamasını yapamadım tabi ama güzel bişey hoşuma gidiyo. Sürekli beynimde iyi ya da kötü düşünüyorum onu eğlenceli işte.
Daha da var bişeyler .. Çok az bi zaman oldu ama böyle seviyorumlar tapıyorumlar hava da uçuşuyo rahatsız mıyım . fazla değilim ama ne biliyim zaten olsam da ona söyleyemem çok üzülür. yavrum ya o kadar güzel ki..
bana bak adam! sana tapmak istiyorum . hakkında ki bu düşündüklerim kendimden emin olmadığım içindir bence. bu kadar çabuk sevmene inanamamam aslında ben yapamadığım sevemediğim içindir . ama istiyorum seni aklında bulunsun. dengesizim ben hem bokum hem böceğim hem aşk böceğiyim
Devamını Oku

2 Şubat 2010 Salı

Normalleştiremediklerinizdenim


Paramparça etmek istediklerimden seçmeler

 Bakmayın öyle suratıma ! Değilim işte , ben aptal değilim!

Uğraşmayın da benimle ! Bırakında kendi halimde dolanayım ortalıkta. Kime neye zararım vardı da yapıştınız yine kene gibi?

Sevmeyin ulan beni. Tiksindiriyo çünkü beni. Saflıkla salaklık arasındaki gidip gelmeleriniz, her dediğime gülmeleriniz, anormalliklerimden etkilenmeleriniz beni tiksidiriyo gerçekten.

  Özellikle benim tam "neyse valla bi arkadaş buldum" dediğim anlarda "seni seviyorum galiba" "sanırım sana aşığıım" gibi şu belirsizlik ifadeleri eksik olmayan cümleler kurmanız da beni delirtiyo. Rekorum 4 gün. Dördüncü günün sonunda gelen "galiba"lı ilanı aşk beni çileden çıkarmaya yetti. O an sadece midem bulandı. Nasıl bu kadar basit olabilir ? Nasıl bu denli kolay ve hızlı olabilir? Yıldırım aşkı diyen olursa götümle gülerim haberiniz ola çünkü benim gözümde cinsel çekimden ibaret.

 Bu utanmazlar bi de cevap bekler karşıdan. En önemli yeri söylemeyi de unuttum . Çoğu yüzyüze görüşmediğim kişiler. Neyse işte eşeklik olmasın diye bi cevap vermek gerekir. İnsanın doğası işte. Ama ben genelde o tiksintiyle hemen atıveririm o insanı bi kenara . Bi daha konuşmak istemem . Görmek hele ıyy. Tamamen silerim kafamdan. Ben de biraz sorunluyum belli. Ama gerçekten özellikle benim hoşlanmadığım birinin beni sevmesi alt üst olmama yetiyo. İnternette işin kolay tabi sil engelle at gitsin. Ya da konuşmayıver nası olsa 1 hafta sonra başkasına aynı şeyleri söyler. Ama yüzyüze ? Bi de çok sevdiğin bi arkadaşınsa !? O zaman harbi kusarım abi.

 Ya gerçekten iğrenç değil mi ama ? Sürekli gezdiğim tozduğum habire dalga geçip gıcık ettiğim adam geliyo bana sana aşığım bilmem ne mıy mıy bişeyler söylüyo . Tanrım daha kötüsü var mı . Bak şimdi bile midem bi acaip oldu. İşte ben o adamla bi daha asla konuşamam. Töbe olmaz. Yüzüne bakmam.

Lise de hani böyle bi kaç kişi toplu takılırlar ya öyle bi ortamdayım işte kızlardan biri şu seni seviyo diye bana anlattı . Her gün tepesinde gezdiğim yanında her türlü boku yediğim çocuk beni seviyo düşün. Ondan sonra aramız açıldı. Yani açıldı dediğim ben yanına hiç gitmedim. Konuşmadım filan.

 Ya aslında benim olayım çok saçma tamam kabul ediyorum ama napıyım. Birinin beni sevmesi benden hoşlanması hoşuma gitmiyo. Sinir oluyorum. Sadece benim hoşlandığım birisi söylerse sorun yapmıyorum .


Bi de bu durumun en en en sinir olduğum yanı şu : Bu arkideşler aralarında anlaşıp kararlaştırmış gibi aynı anda gelirler aynı anda giderler ve ben zaten hepsinden iğrendiğim için hep yalnız kalırım. Malum benim hoşlandığım birinin beni sevmesi milyonda bir ihtimal. Ondan da ayrıldım zaten demekki daha çok beklemem lazım. 

Ben yıllardır bu düşüncelerle sevişirken burnumun dibinde aynı şeyler oluyodu bi bakayım dedim ben de. Kuzen mübarek facebooktan çıkmadığı için bütün "en yakın" kategorisini hep ordan dolduruyo. Küçük daha tabi olsun büyüyecek. Çocuğun biri buna sanırım senden hoşlanıyorum diyo. Bizimki de tabi  ne bilsin hemen "ay beni seviyo" diye atlıyo. Aradan 3 gün geçiyo. Aynı çocukla kardeşim konuşuyo facebook tan ve çocuk bu sefer ben sanırım edayı seviyorum diyo.

O kadar güzel o kadar yaratıcı küfürler ettim ki ona. Gerçekten şanslı saymalı kendini.

Anladım ki bu mallık çocukluktan başlıyo sonra devam ediyo gelişiyo bi günde aşık olmalar. İntihar edip face'e fotografını koymalar bakın az daha ölüyodum diye etiketlemeler.

Ouvv Biri Beni Kurtarsın
Devamını Oku

14 Aralık 2009 Pazartesi

Paramparça etmek istediklerim var

  Kusura bakmayın ama aşşağıda bahsedeceğim insanlar cidden bağırsaklarını burunlarına sokmak istediğim insanlardır.
   Bir yıldan fazla süredir beraber olduğum ama zart diye ayrıldığım sevgilimi paramparça etmek istiyorum mesela. O kadar alışmışım ki kendime bile anlatmamaya ,kafamda tartışmamaya buraya yazarken bile kısıtlıyorum hemen kendimi. İçimde tutmaktan bunaldım.

Unutmak istiyorum artık ya. Sürekli beni salak yerine koyan bi insanı istemiyorum basit değil mi ? Anlamıyorum neden bi insan sevgilisine önem vermez ki ? Niye umursamaz ? Çok düşündüm ve varabildiğim tek sonuç bu = sevmiyor ! Evde aile ile binbir türlü sorunun olsun, okulda arkadaşlarınla öğretmeninle , dışarda da sevgilinle ...   İyi oldu ayrılmamız . Paylaştığımız hiç bi şey yoktu zaten. Arada iki kelime evde olanları anlatırsa anlatıyordu. Gerisi hep aman öpiyim aman yiyim... En çok sıkan da bu zaten. Boşuna geniş geniş dolanma ortalıklarda sabahın köründe sinema biletçisi daha gelmemişken kapıya dayanan çiftlerin ne bok yediklerini az çok değil bayağı bayağı biliyolar !

    Mutlu muyum ?  Değilim. Özlüyorum alışmıştım gece gündüz mesaj atmaya buluşmaya ve evet sinemada boklar yemeye. Artık yok ama ben aslında bittiği için üzülmüyorum. Rahatlamış hissediyorum. Kaşlarım umrumda değil ve bazen parfümümü unutuyorum. Endişelenmiyorum.  Yok yok iyiyim ben!

  Oturup zırıl zırıl ağlamadım. Bunalıma girip Emre Aydın filan da dinlemedim. Yanından ayrılıp yürümeye başladığımda sadece hafiftim. Müzik dinlemek istedim birden. Güç bela kulaklığımı çıkardım. Belki de yapacak en son şeydi ama ben inatla karma karışık olmuş kabloyu özenle açtım. En sevdiğim şarkıyı değil ama en eğlenceli gelen içimi kıpır kıpır eden şarkıyı açtım. Ve bu anda tek gereken şey geldi buldu beni. Hem de pıt diye tam burnumdan vurdu :) Daha da hafifledim sanki. Karşıdan karşıya geçmek için başka zaman olsa atlardım yola ama bekledim diğer ışığa yetişemedim ben yavaş yavaş yürürken kırmızı yanıvermişti çünkü. Ama önemi yoktu. Belki de en huzurlu insan bendim o an ve yeniden bekledim. Yağmur nedense hiç hızlanmamıştı. Ağlamam mı gerekiyordu yoksa ? Benim yerime ağlıyolarmış gibi hissettim. Çok garipti. Ben mutluydum. Hayatımı %100 mutlu geçirmemi sağlayacak bi şey varsa o da çikolatadır diyerekten büfeye gidip aldım. Yağmurdan biraz ıslandı ama hiç umursamadım onu öylece yedim.

  Bir yıldır hiç bu kadar sakin olmamıştım. Sanki hiç bir şey olmamış gibiydi. Yüzümü hep yukarıda tuttum. Bana kimsenin bakmadığından emin olduktan sonra iyice yağmura döndüm çok hoştu. O'nu da düşündüm. Diğer tartışmalarda olduğu gibi "ya seni seviyorum =( " diye ne zaman  mesaj atacağımı mı bekliyordu acaba ?
Olmayacaktı öyle bir şey. ve olmadı da...

  Evde hatıralarını gördükçe sesini hatırladıkça üzülüyorum çünkü alıştım ve özledim. En önemlisi de seviyorum. Ama sevdiğin adamı tanıyamıyorsan yapacak tek şey eskisiyle yaşamak. Çok sorunu olabilir. Başında büyük dertler olabilir fakat benimle paylaşmayacaksa yani paylaşmıyorsa ben "onda" ne ifade ettiğimi sorgularım. Ve sorguladığımda bana vereceği en ufak bi umursamazlık belirtisi ondan tiksinmeme sebep olur.

 Sevdiğimi biliyorum.




Bugün hiç ummadığım bi şekilde kalbim kırıldı. Canımcım okul arkadaşım için ( birini dikizlemek için gitmiştik) pek uğramadığımız kantine gittik. Bi kitap mevzusu oldu bana ver al senin olsun gibisinden. Arkadaşımda üstüne bişeyler yazdı klasik işte sevgilerle gibi. Ben de hayal gücü geniş bi insan olarak kitabın üzerine saçma bir şeyler yazdım işte. Ve şok anı ! Kitap sahibi alıp yazdıklarımı sildi. Niye siliyosun diye sorduklarında "içten yazmamış yürekten yazsa silmezdim" gibilerinden bir şey söyledi. Pardon ama sen zaten %20sini anladığın bir yazı üzerinde nasıl bu kadar kesin konuşabilirsin? Ayrıca gayet içimden gelerek yapmıştım ki içimden gelmeyen bir şeyi neden yapayım zorunlu olmadığım halde? Hayır bir de ne kadar üşengeç olduğumu herkes bilir yani! Zahmet edip kalemi bile almazdım istemeseydim. Neyse ben o şok halini daha atlatamamışken farklı bi ruh hali olan kalp kırgınlığına geçtim. Bi anda oldu pek anlayamadım. Ama çok üzgündüm yaa ! Ağlamak istedim resmen . Belki söylediği çok basit bir şeydi ama ben kırıldım üzüldüm. Çok az tanıdığım halde bu kadar değer vermişim demekki . Bir arkadaş olarak benimsemişim. Farkında değildim. Ama bu his farklıydı . Ben arkadaşlarımın attığı tek çiziği silmezken böyle yapılması aslında değer verdiğinin gözünde sıfır olmanın kırgınlığıydı. Önce sevgilim sonra arkadaşımın davranışlarında aynı umursamazlığı görmek gerçekten kötü, katlanılmaz bir duygu.

Devamını Oku

25 Ekim 2009 Pazar

Ölsem, öldüğümü farketmem o derece meşgulum.






   Kendime kivi diyesim var. Niye bilmiyorum. Keşke kivi olsaydı adım. Ya da hepten kivi olsaydım  böyle yeşil yeşil oh mis gibi.. En azından domuz gribi olma riskim ortadan kalkardı rahat rahat biri beni yese de sıçsa diye beklerdim. Tek derdim çürümek olurdu falan filan.


Bu grip illeti yüzünden kampüste ( kampüs demeye bin şahit ister aslında ama neyse ) her tarafta ıslak mendiller uçuşuyo. Ders aralarında sıra oluyoruz ellerimizi yıkamak için . Biri hapşursa kaçacak yer arıyoruz . Bi de mübarek ne kadar yabancı var torlayop toplayıp bizim okula getiriyoruz zaten, onlardan bi bokluk çıkacak diye ödümüz kopuyo valla.




   Burgerdan nefret ediyorum . Kabız olmak isteyen varsa gitsin yesin içsin. Tek bi amaç için ordayım varımı yoğumu önüne serebilirim bana 10 kutu verenin.  Ranch sos xD .


  Odun gibiyim ya ( önce kivi sonra odun yazının sonunda ne olacağımı hayal bile edemiyorum xD ) . Okula gidiyorum eve geliyorum. Ders çalışıyorum . Arada işte arkadaşlarımla buluşuyorum. Ama sıkılıyorum yaa . Normalde hususii hindi gibi düşünmeye vakit ayıran !ben! şimdi saat 8 - 9 oldu mu yatıyorum :( Günde 10 saat uyumaya başladım mal gibiyim yaa (şimdi de mal oldum hayırlısı :D )
 Gerçekten çok bunaldım . Hayır daha farklı ne yapabilirim bilmiyorum ki.. Ayda 3 kere lunaparka gitmek de yetmiyo . Kamikaze salıncak gibi geliyo artık ondan da sıkıldım :D


   Acayip çok ödevim oluyo  ya . İlkokuldaki kardeşimden daha fazla ödev yapıyorum valla dokunuyo insana. Ben sanıyodum ki rahatlarım üniversiteye geçince. Bi bok olmadı . Çok zorlanıyorum. Hem de hazırlıkta olmama rağmen..


  İlk başlarda okuldakilerle çok takılıyoduk iyi anlaşıyoduk ama şimdi nerdeyse hepsiyle koptuk . Aralarında bi iki tane bana gıcık olan var seziyorum ama belli etmiyorum :D Tabi onlarda haklı. Çok pis negatif eleektrik yayarım üstüme yoktur xD.Hepsine çok soğuk davranıyorum ama napıyım arkadaş boku yiye yiye bu hale geldim. Bi daha aynı şeylerin olmasına izin vermem hıh.


 Sevgilime isim koymak istiyorum . Fufu diyecem. Oooh canıma değsin. Vala şu güzelim bloglara hiç sevgili anlatma alışkanlığım yoktur ama malum şahıs fufu günde 3 öğün ağzıma ettiği için artık paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Şu an öküzümtrak bi halde fener-gasstray maçını izlediğine eminim. Lanet olsun her hali sevimli. İlaç gibi bi herif yaa. Nası sevdiriyo kendini hemen delirtiyo beni.


 Oturup bi konu üzerinde bişey yazamam zaten illa saçmalayacam oof of
Devamını Oku

9 Eylül 2009 Çarşamba

Ben Aslında Küçücük Bi'şeyim


Yalnızım , güçsüzüm , üzgünüm ... Hemen kırılırım , korkarım , ağlarım ... Ama nedense dışardan bakıldığında hep güçlüyüm , sakinim , özgürüm ..


Blogların ilk yazısından nefret ederim . Aklıma bin tane şey gelir bi tanesini yazamam. Zaten öyle hemen toparlayamam kafamdakileri , yazmak için yani..Konuşurken toparlamıyorum nereye giderse..



 Küçücük bişeyim derken ebat olarak değil tabi "ne" olarak ben de bilmiyorum gerçi ama neyse..   Buraya başlama nedenlerime geçiyim en iyisi..  Birdenbire kafamda yanan ampuller sebep olmadı . Uzun zamandır yazmak , anlatmak istiyodum. Yaklaşık 5 sene önce çok da normal olmasa da normale yakın bi hayatım vardı.
+Şimdi anormal mi ?
-Evet gerçekten anormal !
Olumsuzluklar çoktur benim başımda.. Ya arkadaşlarımdan gelir ya da akrabalarımdan. Bi yerde yanlış yapıyorum ama nerde!?
Sefaletin de verdiği bi eziklik var üzerimde zaten. Yıllardır atamadım. Kompleks filan değil. Öylesine bişey işte kin gibi. 


İnsan müsveddesi olayı ne bi de onu anlatıyım. Hani böyle tüm vücudunda ,miki de dahil , 57354568 tane piercing olan insanlar vardır ya ,  bütün gün metin2 oynayan sandalyesi aslında hem yastığı yorganı hem de yemek masası olan insanlar  , hani halk otobüslerinde en arka koltuklara geçip millete damardan candan kandan müzik dinletip sonrada bağıra çağıra telefonda konuşan insanlar vardır ya , boğazında traktör varmış gibi sesler çıkarıp sonra da yere tüküren insanlar vardır yaa sonraa dolmuş kapısı açılsada çöpümü atsam diye bekleyenler he işte aslında onlar insan değil birer müsveddedir bana göre... Benim girdiğim bi kategori var ama onu yazmadım kendimi rencide etmek istemiyorum :P


Bu yazıyı kendime ayırıyorum karar verdim. 


- Eğer kızılderili olsaydım benim adım kesin " koca ayaklı sıkılgan mamut " olurdu .



- Googleın başkanı ben olsaydım harflerin bütün renklerini pembe yapardım. Ay ne yapacam yaptırırdım.

- Yolda yürürken hep asık suratla dolaşırım hafif de rüsgar varsa içimdeki emocuku ortaya çıkarırım öyle dolanırım. Kaşlarım da çatıktır genelde . Niye öyle bilmiyorum kırışıcam ya..


- Misafirliğe gidince hep evde bütün işleri ben yapıyorum diye yalan söylerim . Hatta tek söylediğim yalan bu ve türevleridir. Götümü kaldırıp telefona bakmam . Sonunda o muhteşem zevk olmasa tuvalete bile gitmem.


- Küçükken kendimi yazar sanıyodum. İlkokulda kendi hikaye kitabım vardı. Sen niye hiç kitap okumuyosun diyenlere " Ay ben  kendim yazıyorum cicim " derdim . Sanki sanat eseri yazıyodum . Hocanın verdiği fişleri değiştirip değiştirip hikaye yapıyodum.İkinci sınıfa geçince güzel şeyler yazmaya başladım



- Altıncı sınıfa kadar saçlarım hep küttü. Annemin tanımı " kulak memesi hizasında " .. Nefret ederim küt saçtan. Hadi şöyle Rihanna nınki gibi olsa neyse yaağğğni . Bi de arkasını amerikan küt mü ne yaptırıyomuş . Valla iğrenç..


- Her ne kadar sayıp sövsem de aşırı bi insan sevgisi vardır ben de. Zaten ne bok geliyosa başıma bu yüzden geliyo. En büyük zevkim uyuşturucu bağımlılarıyla takılmak ,sevgili olmak , sokak çocuklarıyla konuşmak sonra ne biliym nerde böyle herkesin "hiç gözüm tutmadı be" dediği insanlar varsa gidip kanka olmak.  Güzel çirkin anlaşıyımda pek farklıdır benim. Gülüşü güzelse bayılırım o insana ölürüm biterim çirkinmiş değilmiş ne alaka farketmez . Aslında herkes bana güzel gelir.



- Anneme yalan söylerken kabız olmuş da yetmiş milyonun önünde sıçıyomuş gibi hissederim kendimi..  Çok çok gizli (!) bişey olmadıkça otu boku  anlatırım anneme. Annem de mübarek benden fırlama bişey. Kadını zaptedemiyorum ki . Bazen ona yol gösterdiğim olur . İyiki bu kadar akıllısın der. Bazen de öyle bi şey yaparım ki angıt der xD Bütün söylediğim yalanların yalan olduğunu anlıyo zaten kadın. Hayır bahanelerim inandırıcı olsa bile tipimi gören inanmaz ki  .



- Hani pokémon tasoları vardı ya bi ara, onların kağıttan olanları da çıkmıştı ben kardeşime gıcıklık olsun diye onları yalardım sonra da ikiye ayırırdım. hep başkasının üstüne atardım ama herkes gelip bana kızardı niye yaptın diye . Nerden Biliyolardı ki >.< 


-  O kadar kötü şey olur ama ben yine ayran delisi gibi dolanırım ortalıklarda kafama takmadığımdan değil de bunalım takılamıyorum sıkılıyorum ..


- Benim güzel canım burcuma hep iki yüzlü derler ama hiç öyle değilimdir valla. Dengesizimdir onu kabul ediyorum. Gevezeyim. Sürekli boş konuşmam ama :D Mesela bi arkadaşım var bişey yaptı ben de gıcık oldum . töbe bi daha konuşamam onla. yüzüne bakasım gelmez çünkü.. İlk izlenim olarak herkesi sevip ay çok iyii ya dediğim için bi insana gıcık olmam biraz zor mutlaka kötü bişe yapması lazım mesela bana çikolata vermeyeni defterden silerim ! o biçimmm..


- Herkes gibi ben de karşımdaki insanı kendim zannedip ona göre davranıyorum . Biri bana deseki " mısıra koşarak gittim " inanırım haa ! Hiç yalan söyliceği aklıma gelmez ve birisi benim yanımda başka birine yalan söylerse o insandan tiksinirim. Bu sefer de bütün söyledikleri yalanmış gibi gelir.


-
Devamını Oku